28 Mart 2012 Çarşamba

Hamilelikte Obezite ve Bebek Üzerindeki Etkileri


Obezite her yaştan her cinsten insan için çok önemli bir sağlık sorunu. Şu an dünya üzerinde gözüken en önemli salgın hastalıklardan biri olarak değerlendirilebilecek kadar da tehlikeli.

Obezite'nin kalp damar sağlığı, doğurganlık, kanser oluşumu, eklem rahatsızlıkları, beyin fonksiyonları, sosyal yaşam, ruh sağlığı, depresyon oluşumu üzerindeki olumsuz etkilerini biliyoruz.

Bunların hepsi şişmanlık sorunu olan kişiyi doğrudan etkileyen sağlık sorunları ve sıkıntılardı. Oysa şimdi çok daha büyük bir sorun var. Obezitenin artık sadece obezite sorunu yaşayan(şişman olan) kişiyi etkilemekle kalmadığını biliyoruz.

Yapılan araştırmalar anne karnındaki bebeğin de annenin şişman oluşundan olumsuz olarak etkilendiğini ortaya koyuyor.

Annenin hamilelik öncesindeki vücut kitle indeksinin yüksek olmasının ve gebelik süresince yaşadığı kilo alımının, doğacak olan bebekte kalp damar hastalıkları ve diyabet(şeker hastalığı) gibi metabolizma hastalıkları oluşumu ile ilgili bir risk yaratıp yaratmadığı araştırılıyor.(Hochner, 2012)

1400 kişi üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre, annenin hamilelik öncesi vücut kitle indeksinin yüksek olmasının da gebelik sırasında kilo almasının da doğan bebeğe genetik şekilde aktarıldığı ve bebek büyüdükçe önemli sağlık sorunlarına ve fazla kilo sorununa neden olduğu anlaşılıyor.

Belli bir kilonun üzerinde olan kadınlarda hormonal denge bozulduğundan gebe kalma olasılığının oldukça düşük olduğu bilinir. Ancak artık biliyoruz ki annenin şişman olması ve gebelik süresince de kilo almaya devam etmesi bebeğin sağlığını da olumsuz etkiliyor.

O yüzden yıllardır danışanlarımıza yaptığımız uyarıları buradan da tekrarlayalım:


  • Hamilelikte "iki can taşıyorsun ona göre bol bol yemelisin" sözlerine kulaklarınızı tıkayın.
  • Beden Kitle İndeksiniz Obez ve üzerinde sonuçlar veriyorsa ideal kilonuza yaklaşmadan hamile kalmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
  • Sigara alkol gibi maddeler kullanıyorsanız hamile kalmadan en az 6-12 ay önce kullanmayı bırakın.
  • Doğumdan sonra ve doğum öncesinde sütünüz artsın diye zorla yedirilen sağlıksız yiyecek, macun vb içeriklerden kesinlikle uzak durun.
  • Hamilelik döneminde yalnızca kadın doğum uzmanınızın beslenme ve egzersiz tavsiyelerine uyun.

Unutmayın bu araştırmanın sonuçları çok çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor obezite sorunu yaşayan annelerin çocukları, gençlik dönemlerinde ve/veya ilerleyen yaşlarında yüksek tansiyon sorunu yaşamaya, kalp-damar hastalıklarına ve şeker hastalığına yakalanmaya genetik açıdan yatkın olarak doğuyorlar. Doğduktan sonra da ömür boyu bu riski taşıyorlar. (Hochner, 2012)

Buna göre genç yaşta kalp krizi geçiren insanların annelerinin hamilelik dönemi araştırılırsa bu çalışmanın bulgularını destekler sonuçlar ortaya çıkması şaşırtıcı olmayacaktır.

Şişmanlık sorunu yaşayan anne adaylarını buradan uyarmış olalım, öncelikle kendi sağlığınız için lütfen sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanarak fazla kilolarınızdan kurtulun ve sağlıklı olan ideal kilonuzda kaliteli bir yaşamın keyfine varın. Ondan sonra gerçek bir mucize olan anneliği keyifle sağlıkla yaşayın.

Eğer bunu kendiniz için yapma konusunda isteksizseniz bile doğacak çocuğunuza karşı sorumlu olduğunuz için yapın. Sağlıklı ideal kilonuza ulaşmadan hamile kalırsanız doğacak çocuğunuzu ömür boyu ciddi sağlık sorunları ile mücadele etmek zorunda bırakacağınızı belki de genç yaşta kalp krizi geçirmesine neden olacağınızı unutmayın.  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder